Kayaköy’de Gezilecek Yerler Listesi | Gezi Rehberi

kayakoy-gezilecek-yerler

Muğla’nın Fethiye ilçesine bağlı Kayaköy, tarihi dokusu, doğal güzellikleri ve kültürel mirasıyla ziyaretçilerini büyüleyen bir destinasyondur. Bir zamanlar Rumların yaşadığı bu köy, 20. yüzyılın başlarında yaşanan mübadele sonrası terk edilmiş ve günümüzde “hayalet köy” olarak anılmaktadır. Taş evleri, dar sokakları, kiliseleri ve çevresindeki doğal güzellikleriyle Kayaköy, hem tarih meraklıları hem de doğa severler için eşsiz bir deneyim sunar.

Kayaköy’e Nasıl Gidilir?

Kayaköy, Fethiye ilçe merkezine yaklaşık 8 km uzaklıkta yer alır. Fethiye’den Kayaköy’e ulaşım için özel araç, taksi veya minibüs seçenekleri mevcuttur. Ölüdeniz yönünden gelenler için Hisarönü üzerinden Kayaköy’e ulaşmak mümkündür. Ayrıca, Likya Yolu üzerinde yürüyüş yaparak da Kayaköy’e ulaşabilirsiniz.

Kayaköy’ün Gezilecek Yerleri

1. Terkedilmiş Rum Evleri

Kayaköy’ü ziyaret eden herkesi ilk olarak yamaçlara serpiştirilmiş terkedilmiş Rum evleri karşılar. Bu evler, Osmanlı döneminde “Levissi” olarak bilinen Kayaköy’de yaşayan Rum halkı tarafından inşa edilmiştir. 1923 yılındaki Türkiye-Yunanistan nüfus mübadelesi sonrasında köy tamamen boşaltılmış ve evler o günkü haliyle zamana teslim edilmiştir. Yaklaşık 500’e yakın taş ev, kendine has mimarisi ve düzenli yerleşim planıyla dikkat çeker. Bu evlerin her biri, Kayaköy’ün tarihine tanıklık etmiş birer sessiz yapı gibidir.

Evlerin pencereleri birbirinin manzarasını kesmeyecek şekilde konumlandırılmış, bu da güneş ışığının eşit şekilde tüm evlere ulaşmasını sağlamıştır. Sokaklarda yürürken duvarlarda sarmaşıkların ve zamanın izlerini görmek mümkündür. Terkedilmişlik hissine rağmen, bu evler bir zamanlar burada yaşayan insanların sıcaklığını ve hayatını hissettirir. UNESCO tarafından da koruma altına alınan bu bölge, mimari ve kültürel açıdan büyük öneme sahiptir.

2. Taksiyarhis Kilisesi (Yukarı Kilise)

Köyün en yüksek noktasında bulunan Taksiyarhis Kilisesi, Kayaköy’le özdeşleşmiş yapılardan biridir. 19. yüzyılda inşa edilen bu kilise, hem dini hem de mimari açıdan oldukça değerlidir. Taş duvarları, kemerli pencereleri ve büyük girişi ile heybetli bir yapı olan kilise, zamanında köy halkının toplu ibadetlerini gerçekleştirdiği bir merkez olmuştur. Günümüzde harap halde olsa da, ihtişamını hâlâ korur ve ziyaretçilerini büyülemeyi başarır.

Kilise, bulunduğu yüksek konum sayesinde Kayaköy’ün panoramik manzarasını da gözler önüne serer. Güneşin doğuşunu veya batışını buradan izlemek büyüleyici bir deneyim sunar. Kilisenin iç kısmında yer alan taş oymalar, apsis bölümü ve ikonalar, Bizans dönemine ait sanat anlayışını yansıtır. Sessizlik içinde gezerken yapının geçmişine ve ruhuna yakından tanıklık etme fırsatı bulursunuz.

3. Panagia Pirgiotissa Kilisesi (Aşağı Kilise)

Panagia Pirgiotissa Kilisesi, Kayaköy’ün alt kısmında yer alan daha küçük, fakat bir o kadar da etkileyici bir yapıdır. Mimari açıdan sade olmakla birlikte, taşıdığı tarihi ve ruhani anlam büyüktür. Bu kilise, Taksiyarhis Kilisesi’ne göre daha az bilinse de yerli halk tarafından oldukça önemsenmiştir. İçeride yer alan fresk kalıntıları, dini sahneleri ve aziz tasvirlerini gözler önüne serer. Özellikle fresklerdeki renk kullanımı, Bizans sanatının etkileyici örneklerindendir.

Kilise çevresi genellikle oldukça sessizdir ve bu durum, ziyaretçilerin mistik bir deneyim yaşamasını sağlar. Panagia Pirgiotissa, yalnızca bir ibadet yeri değil, aynı zamanda Kayaköy’ün kültürel dokusunun bir parçasıdır. Yapının içindeki atmosfer, dini ritüellerin izlerini taşımaya devam eder. Burada bir süre durup geçmişin sesine kulak vermek, Kayaköy’ün ruhunu daha derinden anlamaya yardımcı olur.

4. Şapeller

Kayaköy’de 14’ten fazla küçük şapel bulunmaktadır. Bu şapeller, genellikle taş malzeme ile inşa edilmiş, kubbeli veya tonozlu çatılara sahip küçük ibadet yapılarıdır. Köyün farklı bölgelerine yayılmış bu şapeller, halkın günlük dini ritüellerini gerçekleştirdiği, dua ettiği ve topluca bir araya geldiği alanlardı.

Şapellerin çoğu doğa içinde saklı kalmış durumda ve bir kısmı hala keşfedilmeyi bekliyor. Bu küçük yapılar, Kayaköy’ün inanç sistemini ve mimari çeşitliliğini daha iyi anlamak açısından oldukça değerlidir. Tarihe ilgi duyanlar için bu şapeller, köyde farklı bir keşif rotası sunar.

5. Af Kule Manastırı

Kayaköy’e yaklaşık 3 kilometre uzaklıkta, sarp bir kayalığın üzerine kurulmuş olan Af Kule Manastırı, manzara açısından bölgenin en çarpıcı noktalarından biridir. 5. yüzyılda bir keşiş tarafından kurulduğu rivayet edilen manastıra ulaşmak için zorlu bir patika yürüyüşü gereklidir. Ancak ulaşıldığında hem tarihi dokusu hem de göz alıcı manzarası ile tüm yorgunluğa değmektedir.

Manastırın bulunduğu noktadan, Ege Denizi’nin sonsuz maviliği gözler önüne serilir. Yapının taş duvarları, ince işçiliği ve çevresindeki doğallık, bu noktayı mistik ve huzur dolu bir atmosfere dönüştürmektedir. Af Kule, doğa yürüyüşü ve tarih meraklıları için Kayaköy gezisinin vazgeçilmez duraklarından biridir.

6. Gemile Koyu ve St. Nicholas Adası

Kayaköy’e yaklaşık 6 kilometre mesafede bulunan Gemile Koyu, berrak denizi ve huzurlu plajı ile öne çıkar. Bu koy, özellikle yaz aylarında deniz keyfi yapmak isteyenlerin uğrak noktasıdır. Aynı zamanda kano ve dalış gibi aktiviteler için de oldukça uygundur.

Gemile Koyu’nun hemen karşısında yer alan St. Nicholas Adası ise Bizans döneminden kalma kilise ve manastır kalıntıları ile doludur. Tekne ile kısa bir yolculuk sonrası adaya ulaşabilir, tarihi yapılar arasında yürüyüş yapabilirsiniz. Burası, hem deniz keyfi hem de kültürel keşif için ideal bir kombinasyon sunar.

7. Soğuksu Koyu

Soğuksu Koyu, adını içinden çıkan serin tatlı su kaynaklarından alır. Yaz aylarında bile oldukça serin olan deniziyle, sıcak havalarda ferahlatıcı bir kaçış noktasıdır. Doğal yapısı ve sessizliğiyle bilinen koy, Kayaköy’e oldukça yakındır ve hem karadan hem de tekneyle ulaşılabilir.

Koy çevresinde herhangi bir tesis bulunmadığından doğallığını koruyan nadir bölgelerden biridir. Piknik yapmak, denize girmek ya da sadece dinlenmek isteyenler için idealdir. Kayaköy ziyaretinizi biraz serinletmek ve doğayla iç içe geçirmek isterseniz, Soğuksu Koyu iyi bir tercihtir.

8. Darboğaz Koyu

Darboğaz Koyu, sadece yürüyerek veya tekneyle ulaşılabilen izole bir cennettir. Bu özellikleri sayesinde kalabalıklardan uzak, huzurlu bir deniz deneyimi sunar. Sakinliği ve temizliği ile bilinen koy, özellikle doğa severler için cazip bir alternatiftir.

Yaklaşık 30-40 dakikalık bir yürüyüş ile ulaşılan koyda herhangi bir yapı veya işletme bulunmaz. Bu nedenle ziyaret öncesinde hazırlıklı gitmek önemlidir. Doğal ve bakir yapısı, koyu farklı kılar. Gün boyu burada vakit geçirip doğanın tadını çıkarabilirsiniz.

9. Amintas Kaya Mezarları

Fethiye şehir merkezine oldukça yakın olan Amintas Kaya Mezarları, Likya dönemine ait tarihi kalıntılar arasında en görkemlilerindendir. Kayalara oyulmuş bu mezarlar, yüksek bir yamaç üzerinde yer alır ve Fethiye Körfezi’ne hâkimdir. Özellikle gün batımında sunduğu manzara, ziyaretçileri büyüler.

Mezarların en büyüğü olan Amintas, dikkat çekici detaylara sahiptir. Likya yazıtları ve kabartmalar hala görülebilir durumdadır. Kayaköy’den Fethiye’ye yapacağınız kısa bir yolculukla bu etkileyici yapıyı da gezilecek yerler listenize dahil edebilirsiniz.