Muğla’nın Fethiye ilçesine bağlı Kayaköy, yalnızca tarihi dokusuyla değil, çevresinde saklı kalmış koylarıyla da adeta doğanın gizli bir hediyesi gibidir. Kayaköy’ün taş sokaklarında tarihin izini sürerken, sadece bir adım ötede turkuaz renkte denizle buluşacağınızı bilmek bu bölgeyi daha da özel kılıyor. Doğa severler, fotoğrafçılar ve kalabalıktan uzaklaşmak isteyen tatilciler için Kayaköy’ün çevresi keşfedilmeyi bekleyen birçok koya ev sahipliği yapıyor.
Kayaköy’den Denize Açılan Sessiz Güzellikler
Kayaköy, denize doğrudan kıyısı olmayan bir yerleşim yeri olsa da, çevresindeki gizli koylara kolaylıkla ulaşım imkânı sunar. Özellikle Kabak Koyu, Soğuk Su Koyu, Darboğaz ve Boncuklu Koyu gibi noktalar, sessizliği, doğal yapısı ve tertemiz denizi ile öne çıkar.
Bu koylara, araçla birkaç dakikalık sürüş ya da doğa yürüyüşü ile ulaşılabiliyor. Ayrıca tekne turlarıyla da bu koylara erişmek mümkün. Kalabalıklardan uzak, gürültüsüz ve yalnızca doğanın sesiyle baş başa kalmak isteyenler için kayaköy koyları adeta bir terapi alanı sunar.
Soğuk Su Koyu: Serin Suların Buluşma Noktası
Kayaköy’den Gemiler Koyu yönüne doğru ilerlediğinizde, yol üzerinde karşınıza çıkacak ilk duraklardan biri Soğuk Su Koyu’dur. Adını, karadan denize sızan tatlı su kaynaklarının oluşturduğu serinlikten alır. Özellikle yaz aylarında serinlemek isteyenler için oldukça cazip bir noktadır.
Soğuk Su Koyu’na doğrudan araçla inilemese de, patika yollarla kısa bir yürüyüş sonrası ulaşmak mümkündür. Dalgasız yapısı, berrak suyu ve çevresindeki kayalık alanlar, hem yüzme hem de şnorkelle dalış için uygundur. Kassandra Heritage konukları için sabah yürüyüşlerinde bu koya ulaşmak, güne enerjiyle başlamanın ideal yoludur.
Gemiler Koyu: Tarihle Doğanın İç İçe Olduğu Bir Liman
Kayaköy’e en yakın ve en bilinen koylardan biri olan Gemiler Koyu, hem deniz keyfi hem de tarihî keşifler için eşsiz bir duraktır. Koyun hemen karşısında yer alan Gemiler Adası, Bizans dönemine ait kilise ve yapı kalıntıları ile dikkat çeker. Tekneyle adaya geçmek mümkündür.
Gemiler Koyu’nda yer alan kumsal, aileler ve yüzme severler için idealdir. Deniz sığdan derine kademeli olarak ilerler, bu da çocuklu ziyaretçiler için güvenli bir ortam sunar. Ayrıca gün batımı saatlerinde koyda oluşan altın sarısı manzara, bölgenin en çok fotoğraflanan karelerinden biridir.
Akvaryum Koyu: Adeta Bir Doğa Akvaryumu
Kayaköy çevresinde tekneyle veya yürüyerek ulaşılabilecek bir diğer özel koy da Akvaryum Koyu’dur. Bu koya ulaşım biraz daha zahmetli olsa da, berraklığı ve deniz canlılarının yoğunluğu sayesinde zahmete değecek bir deneyim sunar. İsmini, su altındaki görüş mesafesinin yüksekliğinden alır.
Şnorkelle yüzmek, su altı fotoğrafçılığı yapmak ya da sadece masmavi denizde süzülmek isteyenler için ideal bir duraktır. Sessizlik ve sakinlik arayanların Kayaköy çıkışlı tekne turlarında mutlaka uğradığı bir noktadır.
Darboğaz Koyu: Adını Şekilinden Alan Saklı Güzellik
Darboğaz Koyu, adını iki yamacın arasında dar bir geçit gibi uzanmasından alır. Bu yapısı sayesinde rüzgârlardan korunur ve deniz çoğu zaman çarşaf gibi dümdüz olur. Kayaköy’den kısa bir yürüyüşle ulaşılabilen bu koy, doğa yürüyüşleri ve deniz keyfini bir arada yaşamak isteyenler için uygundur.
Sahili çakıllı, suyu ise oldukça berraktır. Kalabalık tur teknelerinden uzak bir noktada yer alması sayesinde genellikle sakindir. Doğayla baş başa kalmak, kitap okumak veya sadece denizin sesini dinlemek için ideal bir yerdir.
St. Nicholas Adası Kıyıları: Antik Kalıntılar ve Turkuaz Sular
Gemiler Koyu’ndan ulaşılabilen St. Nicholas Adası (Gemiler Adası), sadece arkeolojik kalıntılarıyla değil, aynı zamanda çevresindeki küçük koylarla da dikkat çeker. Adanın çevresinde yer alan mini koylar, su altı zenginlikleri ve sessizliği ile öne çıkar. Tekneyle yapılan kısa bir tur sırasında bu koylara demir atabilir, yüzme molası verebilirsiniz.
Bu adacık çevresindeki duraklar, yalnızca denizden ulaşılabildiği için sakinliğini yıl boyunca korur. Özellikle tarih ve doğayı bir arada yaşamak isteyenler için kaçırılmaması gereken bir noktadır.
Kıdrak Koyu: Çam Ağaçlarının Gölgesinde Bir Gün
Kayaköy’den kısa bir araç yolculuğuyla ulaşılabilen Kıdrak Koyu, Ölüdeniz’e komşu bir doğal alandır. Plajı Milli Park statüsünde olduğu için doğallığını korumuş ve yapılaşmadan uzak kalmıştır. Çam ormanlarının denizle buluştuğu bu koy, piknik alanları ve yürüyüş parkurlarıyla günübirlik geziler için uygundur.
Yüzmek, güneşlenmek veya sadece doğanın içinde nefes almak isteyenler için bölgedeki en güzel kayaköy koyları arasında yer alır. Özellikle sabahın erken saatlerinde ziyaret edildiğinde, doğanın sesleriyle baş başa kalma fırsatı sunar.
Soguk Kuyu Koyu: Tam Anlamıyla Saklı Bir Cennet
Soğuk Kuyu Koyu, Gemiler Koyu ile Soğuk Su Koyu arasında yer alan küçük bir doğa harikasıdır. Sahil boyunca yürüyerek ulaşılabilir ve yol boyunca kayalık patikalar yer alır. Bu erişim zorluğu nedeniyle çoğu zaman tenhadır ve doğallığını korumuştur.
Küçük bir kumsala sahip olan koyda deniz oldukça temizdir. Dalgasız yapısı sayesinde yüzme için oldukça uygundur. Gölgelik alanları az olduğundan sabah ve akşam saatlerinde ziyaret edilmesi tavsiye edilir. Yürüyüş rotalarıyla bağlandığı için trekking severler tarafından da ilgi görür.
Kassandra Heritage ile Koylara Kolay Erişim
Kayaköy’ün merkezine konumlanan Kassandra Heritage, tüm bu koylara ulaşmak isteyen konuklar için mükemmel bir başlangıç noktası sunar. Sabahları kısa yürüyüşlerle ya da günübirlik araç ve tekne turlarıyla bu doğa harikalarına kolayca erişebilirsiniz. Doğayla iç içe bir konaklama sunan Kassandra Heritage, koyları keşfetmeden önce ve sonrasında ihtiyaç duyacağınız huzuru ve konforu sağlar.